cropped-cropped-logodünya.png
  • Anasayfa
  • Ülkeler
  • Üniversiteler
  • Bize Katılın!
    • Sende Tecrübelerini Paylaş!
    • Röportaj Yapalım!
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Home
  • / Academy of Art University /
  • Amerika Birleşik Devletleri
  • /
  • Yurt Dışında Yüksek Lisans
  • /
  • Melis Manav / Academy of Art University (Amerika) – MFA Photography

Melis Manav / Academy of Art University (Amerika) – MFA Photography

melis-manav
Mayıs 25, 2016Academy of Art University, Amerika Birleşik Devletleri, Yurt Dışında Yüksek Lisans

11824961_956484211057458_4063991592953465275_n

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

3 sene öncesine kadar İstanbul’da yaşıyordum. Okuduğum lisenin farklı kültürlere açık biri olmamda ve kendimi ifade etmenin önemi konusunda büyük etkisi oldu. Bu nedenle bir gün tasarım yaptığım ofisteyken, bir öğle tatili sonrası dişlerimi fırçaladıktan sonra gelen aydınlanmayla, bu sefer kendimi istifayla ifade etmem gerektiğinin farkına vardım. Sanat okuma hayalimi gerçekleştirme isteği her şeye ağır bastı. Sonrasında tüm gereken adımları kolay olmasa da attım. Çünkü hayaller bunu gerektiriyordu ve sonucunda her şeye değiyordu.

Eğitim hayatınızı anlatır mısınız? 

Notre Dame de Sion Fransız Lisesi’nden mezunum. Sonrasında yaratıcılığa ve o dönemde olan ama sonrasında kaybolan reklamcılığa olan ilgim nedeniyle İstanbul Üniversitesi – Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünde okudum. Lise yıllarında başlayan fotoğrafçılığa ilgim ve sanata olan tutkum nedeniyle de sonrasında Academy of Art University’ de MFA Fotoğrafçılık master eğitimimi tamamladım.

Lisansüstü eğitimi için neden bu ülkeyi tercih ettiniz? 

California’da önceden abim ve esinin de burada eğitim aldığı dönem esnasında bulunmuştum. California’lıların diğer toplumlara çok açık olması, sanata, insana verdikleri değer, havasının ve doğasının güzelliği ve acelelerinin olmamaları beni en etkileyen şeyler olmuştu. Yıllar sonrasında üniversiteden mezun olduktan sonra da dünyanın bir çok ülkesini araştırmama rağmen buranın benim için doğru olacağını hissettim.

aau

Lisansüstü eğitiminizde neden kendi bölümünüzü tercih etmediniz?

Bölümü okurken o işle ilgili kafanızda toplum tarafından oluşturulmuş bir baloncuk olabiliyor, çalısmaya gerçekleri görünce ise iğnenizle onu patlatabiliyorsunuz. Bende kendi bölümümle uğraştığım dönemde kendimi yeterince rahat ifade edebilmenin, istediğim gibi yaratabilmenin ve ruhumu yeterince tatmin edebilmenin zor olduğunu anladım. Tüm bunlar da sevmemi oldukça zorlaştırıyordu. Sevmediğiniz bir işi yaptığınızda, gerçekten çok mutsuz olabilirsiniz. İşinizin de zamanınızın çok buyuk bir bölümünü kapladığının düşününce, eğer mutsuzlukla mutlu olan biri değilseniz, buna devam edip hayatınızda söylenmeye devam etmeye bence gerek yok. Bende çocukluğumdan beri olan sanat okulunda okuma hayalimi gerçekleştirmek için doğru zaman olduğunu anladım ve bunun için ne yapmak gerekiyorsa yapmaya karar verdim.

Lisansüstü eğitim döneminizdeki yurt dışı deneyimlerinizden bahseder misiniz? 

O kadar çok ki. Hava alanına adımınızı attığınız andan itibaren sizi yepyeni deneyimler bekliyor ve bunların hepsi gerçekten çok güzel. Lise döneminde kazandığım bakış açımdan ve seyahat etmeyi çok sevdiğimden farklı kültürlere küçüklüğümden beri çok alışkındım. Buraya gelince çoğunu birebir çok yakından tanıma fırsatım oldu. Asyalı, Avrupalı, Amerikalı, Afrikalı dünyanın bir çok yerinden farklı dostlarım oldu. Sonucunda, ne kadar farklı baharatlarla yesek de aslında hepimizin özümüzde aynı olduğunu anlamak, aynı şeylerle duygulanmak çok güzeldi. Burada her şeyi tek başınıza yapmak zorundasınız çünkü uzun bir süre yaşadığınız yerde hemen arayabildiğiniz gibi aileniz, dostunuz vb. olmuyor. O yüzden bir şeyi yapamamak gibi bir şansınız yok. Ya yapıyorsunuz, ya da yapıyorsunuz. Bu da sizi başta anlamasanız da inanılmaz güçlendiriyor her konuda. Kendi ülkenize döndüğünüzde artık kendinizi Hulk olarak hissediyorsunuz 🙂

Lisansüstü eğitiminiz boyunca herhangi bir konferansta veya başka bir etkinlikte bulundunuz mu?

Burada kendi ilgi alanınıza göre kendinizi geliştirebileceğiniz çok fazla etkinlik var. Sanırım en sevdiğim şeylerden biri bu. Belki Türkiye’de çok ufak üstünde de durulmayan bir konu ya da ilgi alanıyla uğrasan bir çok insan bulmak çok kolay. Sanat alanında çok fazla etkinliği takip ettim ve kendim düzenlemeye çalıştım.

Bunların sizin için ne faydası oldu?

Bakış açımın gelişmesi, kendim gibi sanatçılarla tanışıp fikir alışverişinde bulunmam, gelişimime çok şey katıyor. Aynı zamanda bu tür etkinlikler network için de çok faydalı çünkü yurt dışında çevrenizin oluşması biraz zaman alabiliyor.

Lisansüstü eğitimi almak isteyen öğrencilere tavsiyeleriniz nelerdir? 

Ne korkunuz varsa bunları atın ve mutlaka yarına bırakmadan ilk adımı atın. Çoğu konuştuğum kişi cesaretsiz olduğunu ya da yalnız kalmaktan korktuğunu söylüyordu. Bence bunun için en önemli şey gerçekten çok sevdiğiniz ve zevk aldığınız bir bölümü okumak. Hayalinizi o kadar isteyin ki tüm korkularınızı ezsin geçsin. Buna izin verin, çünkü gerçekten çok buyuk bir güce sahibiz. Ve yalnız kalmaktan korkmayın, çünkü burada sizin gibi olan binlerce öğrenci var. Maddi imkanlar olarak da, bir şeyi gerçekten istiyorsanız tüm kapılar önünüzde açılıyor. Burada da okurken çalışıp, iyi şartlar yaratabileceğiniz imkanlar çok.

Yurt dışında iletişim zorluğu yaşadınız mı? 

İletişim zorluğu yaşadığım zamanlar oldu. Bunlar kültürel farklardan geliyordu ancak bir zaman sonra herkesi ve her şeyi çözüyorsunuz. Zaten beden dili bence sözden çok daha kuvvetli. Karşınızdaki kişiye samimi olduğunuzda hangi kültürden olduğunun önemi olmuyor, her şekilde anlaşıyorsunuz. Dil problemi de insanlarla kurduğunuz iletişim, okuduklarınız ve dinledikleriniz ile siz farkına varmadan azalıyor.

Eğitiminize neden yurt dışında devam ettiniz? 

Türkiye’de özellikle son senelerde insana ve fikirlerine, sanatçıya çok fazla değer verildiğini düşünmüyorum. Toplumdan farklı olan insanların, belki toplumu çok iyi yönde değiştirebilecek, toplumu iyi yönde etkileyebilecek insanların etiketlenmesi hoşuma gitmiyor. Bu yüzden bana ve fikirlerime değer verilecek bir yerde kafamı özgür hissederek yaşamaya karar verdim.

Eğitiminizi tamamladığınız ülkede kalmayı düşünüyor musunuz?

Hâlâ Amerika’dayım. İleride burada olur muyum, iş nedeniyle başka bir ülkeye mi taşınırım bilmiyorum. Şu anda farklı ülkelerde bulunma fikri ve farklı kültürleri tanıma fikri çok hoşuma gidiyor. Türkiye’ye dönersem, bu ailemi ve dostlarımı çok özlediğimden olur sanırım.

Türkiye’ye döndüğünüzde adapte olmakta güçlük yaşadığınız durumlar oldu mu? 

Hayatımın son yıllarını farklı bir ülkede geçirmem tabii ki de geçmişimi, alışkın olduğum toplumu unutmama hiç bir zaman neden olmaz. Bir yerin her sokağını bilmek ve insanının vereceği tepkiyi önceden tahmin edebilmek çok güzel, özlediğim bir duygu oluyor. Bu yüzden dönünce adapte olmamam gibi bir durum olmadı hiç. Sadece bir kere İstanbul’da mağazada, tatil için döndüğüm ilk hafta bir teyzeye yanlışlıkla çarpıp “sorry” demiştim. Sanırım o da beni turist sandı, şaşkınlık ifadesi olmamıştı…

golden-gate

Eğitiminize devam ettiğiniz ülkede yaşam şartları nasıldı?

San Francisco, California beni her zaman doğasıyla büyüleyen bir yer oldu. Doğa hiç dokunulmamış, tertemiz ve enerjisi çok güçlü. Burası aslında ufak bir şehir, trafik derdi yok, ulaşım çok rahat. İsterseniz yürüyerek bir çok yere ulaşabilirsiniz bile. Bisikletlilere saygı çok, arabasıyla sizi sıkıştıran yok. Parklarda çok zaman geçiren, özellikle çok genç bir nüfusa sahip. Gerçekten çok farklı karakterde birçok insan barındırıyor içinde bu şehir. Bence o yüzden çok ilham verici. . İnsanları genel olarak çok saygılı ve güler yüzlüdür. Bazen bu yapay bile olsa, size gülümseyen birinin olması ve sokakta size selam verilmesi çok güzel bir şey. Sanat okullarının bulunmasıyla da çok fazla sanatçı yaşıyor. Şehir bence herkesi özgün yapan değişik bir büyüye sahip. Farklı kıyafetler, fikirler her zaman en çok desteklenen şeyler diyebilirim. Türkiye’den olduğumu söylediğimde ise tepkileri Avrupalı’lara göre çok farklı oluyor. Hepsi çok iyi karşılıyor. Sanırım çok fazla dünyanın geri kalanıyla ilgilenmedikleri için. Bu da bir artı kendi açımızdan bakarsak. Tek eksisi Facebook, Twitter vb. gibi büyük firmaların hepsinin burada olması veya yeni taşınması. Cünkü şehrin fiyatlarının son yıllarda çok büyük bir şekilde artmasına, Amerika’nın en pahalı şehri olmasına neden oldu. Bu da yerel insanların evlerinin terk ettirilmesine ve bir çok sanatçının taşınmak zorunda kalması demekti. Yemek fiyatları, özellikle kiralar çok pahalılaştı. Bu da en önemli eksisi bence. Genel olarak bakarsak, yaşam kalitesi oldukça yüksek bir şehir.

Write a Reply or Comment Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ALES 2017 Sonbahar Dönemi Sınavı

days
0
-114
-8
hours
0
0
minutes
-5
-5
seconds
-5
-9

YDS 2017 Sonbahar Dönemi Sınavı

days
0
-121
-1
hours
0
0
minutes
-2
-5
seconds
-5
-9

Arama

Kategoriler

  • Academy of Art University
  • Amerika Birleşik Devletleri
  • Avusturya
  • Bentley University
  • Columbia University
  • Drexel University
  • Fransa
  • Harvard University
  • İngiltere
  • Loughborough University of Technology
  • McMaster University
  • Nancy University
  • New Jersey Institute of Technology
  • Ohio State University
  • Pennsylvania State University
  • Salzburg Mozarteum University
  • Southern Methodist University
  • State University
  • Syracuse University
  • Texas Tech. University
  • The University of Lowa
  • The University of Tennessee
  • Uncategorized
  • Université Paris 1-Panthéon Sorbonne
  • University Campus Suffolk
  • University College London
  • University of Illinois
  • University of Kentucky
  • University of Leeds
  • University of South Carolina
  • University Paris 5
  • Virginia Polytechnic Institute and State University
  • Wichita State University
  • Wisconsin-Madison University
  • Yurt Dışında Doktora
  • Yurt Dışında Yüksek Lisans

© Tüm Hakları Saklıdır - Lisansüstü Tecrübem 2016

0
0
0
0
0